5. Dalga ( 5.th Walve ) Kitap ve Film Analizi
Amerikan yazar Rick Yancey'nin eseri 5. Dalga, 460 sayfadan oluşuyor. Okuyacağınız sayfa sayısı ise 405 çünkü siyah sayfalara yazılan ara başlıkların her birine üçer sayfa ayrılmış.
"5. Dalga serisi" olarak adlandırılan üçlemenin bu başlangıç hikayesini Sonsuz Denizve Last Star (kitabın henüz Türkçe versiyonu çıkmadığı için orjinal adını yazdım) takip ediyor.
Anlatım dili akıcı, samimi ve espriliydi. Okurken güldüğüm yerleri çok oldu ve cümlelerde takıldığım herhangi bir anlatım bozukluğu yoktu, bu durumu hem yazara hem de çevirmene borçluyuz.
Kitabın konusu, uzaylıların, insanları kütleler halinde yok ederek, dünyayı ele geçirme istekleri.
Bunu bize 1. Dalga'dan itibaren, 16 yaşındaki kız Cassie anlatıyor. "Uzaylı istilası" denince çok klasik bir konu olduğunu düşünebilirsiniz fakat yazar, farklı bir kurguyla, başarılı bir macera ortaya çıkarmış. Bilim-kurgusunun akla yatkın işlendiği bu gençlik romanında, Cassie, 4. Dalga'dan 5. Dalga'ya giden süreyi yaşayarak, ilk 3 dalgayı ise geriye dönüp düşünerek anlatıyor.
Hikaye 4. dalga sırasında dışarıda tek başına kalmış Cassie'nin hayatta kalma çabası ile başlıyor. Cassie bu aşamada, kimseye güvenmeyen ve hayatta kalabilmek için önüne çıkan herkesi öldürmesi gerektiğini düşünen birisine dönüşmüş durumda. İstila başlamadan önce, annesi, babası ve beş yaşındaki erkek kardeşi Sammy ile sıradan bir hayat sürmekte. Okulda vasat popülerliği ve vasat başarısı olan bir kız. Sevdiği havalı çocuk Ben Parish ise onun varlığının farkında bile değil.
1. Dalga - Işıklar Söner
Birgün, Cassie ve diğer öğrenciler okuldayken, yakına bir uçağın düştüğünü görüyorlar ve o anda telefonların bataryaları dahil tüm enerji kaynakları bozuluyor. Okul yönetimi, öğrencileri spor salonunda topladıktan sonra, ailelerinin gelip onları alması için beklemeleri gerektiğini söylüyor. Arabaların sistemi de çöktüğü için Cassie'yi babası okuldan yürüyerek gelip alıyor. Dolayısıyla, tüm sokaklar da terkedilmiş araç yığınlarıyla dolmuş durumda kalıyor.
Cassie, Ben Parish'i son kez o gün gördüğünü ve onun 3. dalga sırasında öldüğünü söylüyor.
Babası Cassie'ye bugün yaşananların sorumlusunun bir elektromanyetik dalga olduğunu, şebekelerin imha edildiğini, uçakların da bu yüzden gökyüzünden yere çakıldıklarını izah ediyor.
1. dalga yarım milyon insanın canını saniyeler içinde alıyor!
2. Dalga - Sular Yükselir
İkinci dalga, kitapta sadece birkaç cümle ile anlatılıp geçiliyor;
Dünya nüfusunun yüzde kırkından fazlasının yaşadığı sahil şeritleri deprem sonrası oluşan tsunami yüzünden yok oluyor. Cassie ve ailesi sahilden uzakta yaşadıkları için bu durumdan hiç etkilenmiyorlar fakat bu dalga ilkini aratacak büyüklükte gerçekleşiyor.
Bir gün kadar sürede üç milyar insan ölüyor!
Gösterime girecek olan filmin fragmanında ise tsunami sahnelerine bolca yer verilmiş olduğunu gördüm. Cassie bunları çok ayrıntılı anlatmamış olsa da, "Hoşçakal New York, Güle Güle Los Angeles" diyerek o sahil kentlerine esprili bir edayla veda etmişti, bu yüzden filmde gösterilmesi yanlış olmaz diye düşünüyorum.
3. Dalga - Salgın
3.Dalga birkaç gün ile atlatılamıyor, tam 12 hafta sürüyor çünkü bu sefer salgın bir hastalık söz konusu. Bu salgın, yüzde doksanyedi öldürme oranına sahip bir virüs, Kızıl Tsunami. Havadan yayılan bu virüs önce akciğerlere yerleşiyor, öksürük, ateş ve başağrısı şikayetleriyle başlıyor sonra beyinden böbreklere kadar tüm organlara yayılıyor. Ağızdan, burundan hatta göz ve kulaklardan kan geliyor. Cassie, annesini bu virüs yüzünden kaybediyor. Üçüncü dalgadan geriye, bu hastalığa karşı doğal bağışıklığı olan kişiler kalıyor. Cassie, kardeşi ve babası, evlerini terkedip, diğer insanların toplandığı sığınak kampına gidiyorlar. İnsanlar burada yetkili kişilerin gelmesini beklerken, birkaç okul otobüsüyle askerler geliyor ve 16 yaşından küçük çocukları alıp güvenli bölgeye götürüyorlar. Kardeşini yalnız bırakmak istemeyen Cassie, babasının iknası üzerine onun askerlerle birlikte güvenli bölgeye gitmesine izin veriyor ve Sammy'ye onun arkasından geleceğine söz veriyor.
Kampa gelen asker ve komutanlar, çocuklar götürüldükten sonra kampta kalan insanları katlediyorlar. Kamptan uzaklaşmayı, babasının tehlikeyi anlaması sayesinde başarmış olan Cassie, babasının öldürülüşünü ağaçların arkasından izlemek zorunda kalıyor.
4. Dalga - Susturucu
Doğada yapayalnız kalan Cassie kardeşinin götürüldüğü yere gitmeye çalışıyor fakat komutanlar geride "yeşil göz" denen bir küre bırakıyorlar. Cassie, babasının ona verdiği tüfekle kaçmaya başlıyor fakat yeşil bir patlama dalgası ile yaralanınca bir aracın altına saklanıyor. Dışarda onu vurmayı bekleyen biri olduğunu biliyor ve buna rağmen orada bacağındaki kan kaybından ölmektense, büyük bir cesaretle ayağı kalkıyor. Onun bu yaşam umudundan etkilenen susturucu, tetiği çekemeyip, geri dönüyor. Yaralı bacağı ile hayatta kalmaya çalışan Cassie, kar fırtınasını arabaların içine sığınarak atlatmaya çalışıyor fakat kar kalınlığı bir metreyi bulunca soğuktan donarak kendinden geçiyor.
Ayılırken kendisini sıcak bir yatakta yatarken buluyor. Gücü olmadığı için kalkamıyor fakat birisinin bacağını sardığını, üstüne gecelik giydirdiğini ve onu soğuktan kurtardığını anlıyor. Onu karlar içinde canlı olarak bulmuş olan Evan Walker odaya girip kendisini tanıtıyor ve Cassie tekrar gücünü toplayıncaya kadar ona kendi evinde bakıyor. Bir hafta sonra kardeşini bulmak için yola çıkmaya koyulan kızı Evan yalnız bırakmak istemiyor ve ısrarlar üzerine onu birlikte gitmeye ikna ediyor. Ormanda ilerledikleri süre boyunca şüpheleri dolayısıyla Evan'a güvenmeyen Cassie onu sorguya çekiyor ve Evan, kendisinin uzaylılardan biri olduğunu, onu arabanın altına saklandığında vurmak için bekleyen kişi olduğunu ve ona aşık olduğu için bunu yapamadığını itiraf ediyor. Aslında diğerleri gibi insanlara zarar vermek istemediğini fakat bunun onlar tarafından kabul edilmediğini anlatıyor. Varlıklarının seneler öncesinden insanların içinde yaşayarak geliştiğini, bu yüzden tıpkı insanlar gibi düşünmeyi bildikleri için bu denli tehlikeli olabildiklerini, kendi cinsinin saf bilinçten ibaret, arı varlıklar olduğunu, böylece insan bedenine yerleşebildiklerini açıklıyor.
Daha sonra da, Sammy'yi kurtarmak için gidecekleri o askeri bölgeyi bildiği için kurtarma planları yapıyor.
Harikalar Diyarı
Otobüsler dolusu çocuğun getirildiği güvenli bölgede askerler çocukları teker teker sağlık kontrolünden geçiriyor. Hastalıklı olmayan çocuklar "Harikalar Diyarı" olarak adlandırılan bir makineye bağlanıyor ve geçmiş hayatlarının haritası çıkarılıyor. Ardından onları takip edebilmek amacıyla enselerine küçük bir takip cihazı yerleştiriliyor. Çocuklar burada koğuşlar halinde çok ağır şartlarda savaş eğitimi görüyor ve Sammy'nin kaldığı koğuşta bulunan çocuklardan birisinin de Ben Parish olduğu ortaya çıkıyor!
Amaçlarının, uzaylılara karşı dünyayı korumak için savaşmak olduğu söyleniyor. Çocuklar bunu söyleyen komutanların, sığınak kampındaki insanları öldüren kişiler olduğunu bilmiyor!
5. Dalga - Biz
Gittikleri bir operasyonda, Ben Parish ve ekibi, enselerine yerleştirilen cihazın bir tabletle uzaktan izlendiğini ve tabletin üzerindeki herhangi bir ismin üzerine basıldığında o kişinin öldürülebildiğini ortaya çıkarıyorlar. Burdaki asıl amacın, kişileri birbirine düşürüp kaos ortamında birbirlerini vurdurmaya çalışmak olduğunu ve böylece 5. dalganın geriye kalan insanlığın ta kendisi olduğunu farkediyorlar. Bunun ardından Ben Parish ve ekibi de bir plan yapıyor.
Cassie, yaptıkları planlar üzerine bölgeye girmeyi başarıyor fakat Harikalar Diyarına girmemek için hemşireyi bayılttığı sırada ortalık karışıyor çünkü aynı zamanda Ben Parish de Sammy'yi kurtarmak için bölgede onu arıyor ve komutanlar bu duruma uyanıyor. Kırmızı alarm sırasında kaçışmalarla geçen mücadelelerin ardından Sammy'ye ulaşan ilk kişi ablası oluyor. Sonra, Cassie, kardeşi ve Parish bölgeden kaçarak ayrılırken Evan arkalarından askeri bölgeyi ateşe verip yok ediyor.
Yoğun aksiyon içeren bu bölümden sonra kitabın sonuna geliyoruz. Üsten kilometrelerce uzakta bir otoban üst geçidinin altında hepbirlikte dinleniyorlar. Cassie, kendisini Ben Parish'e hatırlatmaya çalışıyor ama pek çabası yararlı olmuyor. Ufukta şafağın sökmesini izlemeleri son sahne oluyor.
Bu arada benim aklıma, Evan'ın henüz yanlarına gelmemiş olduğu takılıyor. Bunun cevabını ikinci kitapta alacağımı düşünüyorum.
Kitabın kurgusu o kadar güzel ve ince işlenmiş ki, ilk kez bir özet yazarken bu kadar zorlandım. Günlerimi aldı diyebilirim çünkü kitabı bitireli bir hafta oldu fakat yazmam için konuyu toparlamam hiç kolay olmadı, sayfaları yeniden gözden geçirmek durumunda kaldım.
Kesinlikle tavsiye edeceğim bir macera kitabı.
Kitabın uyarlamasının çekildiği film 2016 Ocak ayında gösterime girecek, eğer görsel efektleri güzel hazırlanmış olup, kitabın içeriğini aynen aktarmayı başarabildilerse, aksiyon dolu bir macera bizi bekliyor demektir.Filmi izledikten sonra film analizini de buraya ekleyeceğim.
Sonsuz Deniz'de görüşmek üzere..
Film Fragmanı
Kitap Puanım : %85
Film Puanım : Film'i 2016 Ocak Ayında Yayınlanacak...
www.filmakisi.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder